- Dernek kaç yılında kuruldu? Amacı nedir? Bu amacın hangi aşamasındayız?
DEİK Dünya Ekonomi İşbirliği Koordinasyon Derneği, bir yıl önce kuruldu. Merkezi ile ilgili İstanbul, Ankara, Antalya üzerinde durduk. Antalya’da olmasına karar verdik.
- Neden Antalya?
45 kurucu ve benim geçici başkanlığımda kuruldu. Daha sonra ise ilk genel kurulda yönetim kurulu oluştu. Komisyonlar belirlendi. Birlikte bir çalışma gayreti içine girdik.
Hukuki anlamda TÜSİAD neyse Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları neyse DEİK de Türkiye’deki sivil toplum mevzuatına uymuş bir sivil toplum kuruluşudur. Bu zamana kadar yapmış olduğumuz çalışmalar içerisinde özellikle Avrupa’nın üst düzeyinde belediye başkanları meclis üyeleri gibi sevil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içine girdik. Türkiye’deki ayağımız DEİK Dünya Ekonomi İşbirliği Koordinasyon Derneği, Avrupa’daki ayağımız ise ATİK’tir. ATİK bizim partnerimiz. Bunların ikisi kardeş kuruluşlardır. Kendi aramızda iyi bir bağlantı içerisindeyiz. Bizim de buna katkı sağladığımız inancındayım.
Antalya turizm merkezlerinden birisi olduğu için. Türkiye’nin en fazla turist gelen bölgesi olması yanında hemen yanındaki Burdur’da ise kısa dönem askerlik için Avrupa’dan gelen Türkler çoğunlukta olduğu için Antalya’nın merkez olmasına karar verdik.
ÜLKENİN TANITIMINI YAPIYORUZ
- Türkiye’ye nasıl katkı sağladınız?
Hem Türkiye’ye hem de kardeş kentlere katkısı oldu bu çalışmanın. Polonya’dan 2006 yılı sonlarına doğru Antalya’ya gelen turist sayısı
50-55 bin civarında. Bizim özellikle Polonya bölgesinde yaptığımız bu çalışmalar sonunda bu rakam 160- 170 binlere ulaştı. Turist sayısından böyle bir katlama sağlandı. İhracatta ise
2004 yıllarda 350 milyon dolar civarındaydı. Bugün ise Türkiye’nin Polonya’ya
ihracatı 2 milyar dolar civarında.
- Neden Polonya?
Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde Türkiye’nin önünde müzakere engelleri var. Tabii ki bu çalışmaları AB’ye girmiş bir ülkeyle yapmakta büyük yarar var. Polonya 40 milyon nüfuslu, AB’ye girmiş ve ekonomisi parlayan bir ülke. Aynı zamanda Amerika’da 10 milyonun üzerinde Polonyalı var. Valiler, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları bazında AB’ye üye ülkelerinden ziyade AB’ye uyum süreci içerisinde olan bir ülke. Bir Almanla, bir Fransızla nasıl yaşarım? Kültürleri nasıl? Bu ülkelerden biri olan Polonya birbirlerinin yaşam şartlarını öğrenerek sindirerek bu işin içine giriyorlar. Türkiye olarak elbette Almanya, Hollanda, Belçika ile Avrupa’nın her yeri ile kardeş kentleri var. Biz sadece kardeş kentler değil; biz aynı zamanda Antalya Fuar Merkezi ile Varşova Fuar Merkezi’ni Antalya’daki Akdeniz Üniversitesi ile Varşova’daki üniversite, Polonya’daki sumo güreş federasyonu ile bizim güreş federasyonumuz işbirliği protokolü oluşturduk. Antalya Ticaret Borsası ile Varşova Ticaret Borsası’nı Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile Ostrov Ticaret ve Sanayi Odası’nı oluşturduk. Biz bu çalışmalarımızın neticesinde şu anda bizim 22 tane Polonya’da aynı şekilde Türkiye’de Meclis kararlarını almış İçişleri Bakanlığı’na müracaatlarını yapmış izinlerini almış
44 kardeş belediyemiz var. ATİK Polonya Belediyeler Birliği olarak karşılıklı
44 belediyemiz var.
BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ
- Kardeş belediyeliğin avantajları nelerdir?
Her belediye başkanı kendi bölgesini istihdam olarak orada yaşayan insanlara çalışma sahalarının açılması, eğitim düzeyinin yüksek olması önemlidir. Belediye başkanları seçimle geliyor. İktisadi, kültürel ve sosyal çalışmalarda belediye başkanı o bölgenin bir nevi lokomotifliğini üstlenir. Ticaret Odası gibi diğer sivil toplum kuruluşları da vagon şeklinde değerlendirirsek bunların birlikte hareket etmesi gerektiğini görürüz. Dünya görüşü şarttır. Avrupa’da ki belediyeler kanalizasyon, su, yağmur suyu drenajı gibi sorunları nasıl çözmüş bunu rahatça inceleme fırsatı bulabiliyorlar. Biz Kaymakamları da götürüyoruz. Onlarda eğitim sistemi, sağlık sistemini inceliyor. AB’nin asıl yapısı sivil toplum kuruluşu örgütlenmesidir. O bölgede sosyal kültürel anlamda köklü çalışmalar yapıyoruz. Polonya’da biri nasıl yaşıyor Yalvaç’ın köyündeki biri nasıl yaşıyor. O köylümüzün çocuğu nasıl okula gidiyor. Polonya’daki bir ilköğretim çocuğu nasıl gidiyor. Bu gibi noktalarda eksikliklerimizi ve fazlalıklarımızı öğrenmiş oluyoruz.
- Ülke seçimi, kent seçimi nasıl yapılıyor?
Avrupa Birliği ülkeleri içinde önce pilot bir ülke seçmekle başladık. Önce Belçika’dan başladık, daha sonra Almanya ile devam ettik. Şimdi ise Polonya’dayız. Avrupa’da bildiğiniz gibi 5 milyon Türk var. Alman Türk Ticaret Odası gibi sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içerisindeyiz. Birlikte hareket ediyoruz. Oradaki ekonomik gücümüzü bölgeye dönüştürmek gerekiyor.
Derneğin önceliği dostluktur
-
Ekonomik olarak bunların getirisi ne olacak?
Herkesin birbirini iyi tanıması gerekiyor. Dernek olarak önce dostluğa önem veriyoruz. Önce arkadaş olacağız daha sonra herkes hangi ticareti yapıyorsa o şekilde girişim yapar. Bunlar öncelikle tarihi bir antlaşma. İki başkan yan yana geliyor, atıyorlar imzayı. Polonya’daki belediye meclisinde kabul edildikten sonra zabıtlara geçiyor. Türkiye’de de aynı şekilde. Bucak, Kardeş Belediyecilik İş Birliği Köprüsü Projesi ile 400 milyar hibe kredi aldı. 60 kişi Bucak’tan Avrupa’ya gitti. Kaymakamlık ve valilik noktalarından sonra İçişleri Bakanlığımızın izni ile belediyeler işbirliği ve tarihi antlaşmalar yapıyor. Buradaki kardeşlik protokolünden sonra asıl çalışma başlıyor. Yalvaç’tan 10, Gelendost’tan 10 işadamını kardeş şehre götürüyoruz. Orda ne gibi yatırımlar yapılacak veya oraya neler satılabilecek ortak nasıl çalışmalar yapılabileceğinin araştırması içine giriliyor. Bugüne kadar 22 kardeş kente katkı sağladığımıza göre her kardeş belediyeden 10 işadamını hesap edersek en az 220 iş adamını Avrupa’ya götürmüşüz. Bu işadamları ile aynı zamanda Avrupa’da sektörel bazda çalışıyorlar.
ÖRNEK OLUŞTURACAĞIZ
İktidarlar, belediye başkanları değişmiş olsa bile bu ekonomik form çalışmalarına devam ediyor. Yalvaçlı bir üretici Polonya’ya AB ülkelerine ürettiği malı rahatlıkla böylece satabiliyor. Bugün Türkiye’nin ihracatı 130 milyar dolar. Polonya’yı merkez yaparak 250 milyar dolar yapabiliriz. Çünkü pazarın tam ortasında Polonya bulunmaktadır. Bizim Avrupa’da 22 kardeş şehrimiz olması demek bizim Avrupa’da 22 temsilcimizin olması demek. Onlar bizi kendi yetkililerine daha iyi anlatacaktır.
Son mesajınız
Başta Antalya’mız, Türkiye’miz ve Avrupa’da yaşayan, dünyada yaşayan Türk insanımız olmak üzere birlikte çalışmanın örneğini oluşturacağız dedi
|